Zeytinyağı’nda Büyük Tehlike! Restoranda Masanıza Gelen Zeytinyağı Değil

Tarım ve Orman Bakanlığı kısa bir süre önce aroma ve boya ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağlara ruhsat vermeye başladı. Çakma zeytinyağı henüz marketlere ulaşmadı, ancak lokanta ve kafelerde tüketiciyle buluştu.

10 Haber’in bildirdiğine göre isminde ve etiket tasarımında zeytini ve zeytinyağını çağrıştıran imgeler kullanılan bu ürünler henüz marketlerde boy göstermese de HORECA diye tabir edilen tedarik kanalıyla ucuza kaçan otel, restoran, kafe ve yemek şirketleri aracılığıyla halka yedirilmeye başlandı.

Son tüketici yemeğindeki bu yağların ambalajlarını görme şansı olmadığı için ‘üstünde yazıyor, okusun almasın’ demenin de bir anlamı yok. Bu arada zeytinyağı dışında bitkisel yağ üreten bazı şirketlerin de aroma ve boya katkılı “çakma zeytinyağı” işine başladığı öğrenildi.

Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, zeytin tarımının büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Alhat, “Aroma ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağlar zeytin tarımını bitirir” ifadelerini kullandı.

Aroma ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağların, üretici ve tüketiciye zarar verdiğine dikkat çeken Alhat “Ne yazık ki eskiden beri bazı kafeler ile restoranların aroma ve boya ile zeytinyağına benzetilmiş pamuk yağı kullandığını, müşterilerine zeytinyağlılar ve salatalarla sanki zeytinyağıymış gibi sunduklarını biliyorduk. Bunları bugüne kadar gizli saklı merdiven altı tabir edilen kaynaklardan temin ediyorlardı. Şimdi ise yasal olarak yapabilecekleri ruhsatlara kavuşuyorlar. Bu durum zeytin tarımını bitirir” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığının denetimlerde yakaladığı zeytinyağı süsü verilmiş yağlara eskiden çeşitli cezalar uyguladığını hatırlatan Alhat, “Fakat son aldığımız duyumlara göre Tarım ev Orman Bakanlığımız bir süredir aroma ve boya ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağlara ruhsat vermeye başlamış. İsminde ve etiket tasarımında zeytini çağrıştıran imgeler kullanılan bu ürünler henüz marketlerde boy göstermese de HORECA diye tabir edilen tedarik kanalıyla ucuza kaçan otel, restoran, kafe ve yemek şirketleri aracılığıyla hiçbir şeyden habersiz halkımıza yedirilmektedir. Son tüketicinin yemeğinde karşılaştığı bu yağların ambalajlarını görme şansı olmadığı için ‘üzerinde yazıyor okusun almasın’ dememizde isabetli olmayacaktır” diye konuştu

BU YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ

Tadı, kokusu ve görüntüsü ile zeytinyağına birebir benzeyen bu yağların laboratuvar analizi olmadan anlaşılması mümkün olmadığına dikkat çeken Alhat “Sağlıklı olduğu için zeytinyağlı yemekler tüketmek isteyen vatandaşlarımızın kandırılmasına Bakanlığımızın sehven verdiğini düşündüğümüz bu izinleri iptal ederek dur diyeceğine inanıyorum” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir